Psikoterapi tercihim

Hastanın ihtiyaçlarına göre tasarlanmış en uygun, en faydalı terapiyi en mükemmel şekilde sunmak başarılı bir klinik psikoloğun basta gelen görevidir. Günümüzde var olan yüzlerce psikoterapi türünün temelinde, içsel çatışmaların, korkuların ve motivasyonların, hastanın farkındalığının dışında oluştuklarını kabullenmek yatar.

Özellikle psikodinamik teoriye göre, hastada arzu edilen değişimin sağlanabilmesi için çocukluk deneyimlerinin güçlü etkilerinin iyice anlaşılması gerekir.

Bilişsel-Davranışçı terapi öncelikle inançlar, düşünce sistemleri, duygular ve davranışlar arasındaki ilişkiler üzerinde yoğunlaşır.

Benim terapiye yaklaşımım psikodinamik ağırlıklı (Self/ Object Relations), ama gereğinde davranışçı terapi ögeleri içeren, derleme/eclective diye adlandırılabilinir. Bu kısaca, daha önce belirtildiği gibi, kişilerin çocukluklarında başta anne olmak üzere önemli aile bireyleri ile olan deneyimlerinin ortaya çıkarılması, derinlemesine analiz edilip, bunların yetişkin ilişkilere nasıl yansıdığını hastanın fark etmesidir.